Yazar Eser İlişkisi
Suç ve Ceza’ yı veya Dostoyevski’ nin herhangi bir eserini anlayabilmek için önce biraz yazarını tanımak gerekir. Çünkü Dostoyevski yazdıklarında fazlasıyla kendini betimlemiş bir yazar. Yaşadığı iyi kötü birçok olayı eserlerine yansıtmakta oldukça cömert davranmış bir yazar. Fakirliği, kumarbazlığı , tutukluluğu, bunun gibi pek çok olay eserlerinde görülmekte. Suç ve Ceza’da da aslında hasta fikirlere sahip bir kişinin zamanın akışına ayak uyduramayışını, oradan oraya sürüklenişini anlattığı karşımıza çıkıyor.
Dostoyevski’ nin de bunları yaşadığı, kendi hayatından kesitler verdiği anlaşılıyor. Başkahramanımız Raskolnikov bir eski öğrenci rolündedir. O dönemlerde Rusya’ da yarım yamalak bazı özgürlük fikirlerinin oturmamış, yarı aydın bilinç durumunun çok yoğun bir şekilde üzerine yüklendiği açıkça belirtiliyor. Bu eser Dostoyevski’ nin İnsancıklar romanıyla kazandığı ünü, daha oturmamış bir karakterle beraber kibar çevrelere girmesini sağlamıştır.
Bir yandan da bu ünle beraber bu tür ortamlara girerken aslında o ortama kabul edilmiş mi? Hayır. Bir şekilde o dışlanmayı, aşağılanmayı içten içe kendisi de hissetmiştir. Yoksullukla pençeleştiği ve kumarın hayatını maddi olarak mahvettiği dönemlerde düşük çevrelerde de dışlanmış ve kabul görmemiş. Yani ne oraya ne diğerine ait olabilmiştir. Bu arada kalmışlık aslında tam olarak bir tutunamayan durumu oluşturmuştur.
Eserin İçeriği
Romanı okumaya hasta fikirli bir adamla başlıyoruz.Tasarlanan bir cinayet söz konusu ve okuyucu tasarlanma aşamalarına şahit oluyor. Raskolnikov’ un beynine girerek bu cinayetin haklı olduğuna değil, kaçınılmaz olduğuna ikna oluyoruz. Raskolnikov’ un bir gün işi eşya rehin alan bir kadına düşüyor. Bu kadın onun gözünde tamamen insanların yoksulluk halinden faydalanan, zaten yakında ölecek durumda olan bir kadın rolünde.Kahramanımız kendini ikna etme aşamasında bizi kitaba odaklıyor. Raskolnikov cinayetten sonrasını adımlarını hiç düşünmeden hareket ediyor. Sadece cinayeti işlemesi gerektiğini düşünerek harekete geçiyor.
Neden eski öğrenci? Ekonomik durumu kötü olan bir aileden; taşradan geliyor. Bağımsız geliri olmadığı için ailesinin gönderdiği bütçeyle geçiniyor. Bir süre sonra yoksulluktan dolayı okulunu bırakmak zorunda olduğundan eski öğrenci Raskolnikov olarak karşımıza çıkıyor.Yani fikirleri çok, imkanları kısıtlı bir karakter. Bu durum onu bunalıma sokuyor ve çıkmaza sürüklüyor. Yeraltı trajedisinde görülen o ki, bu zihinsel hayal kırıklığının çaresini kan dökmek bile vermiyor. O cinayeti işledikten sonra asla huzur bulmuyor. Aksine çok daha büyük ruhsal bunalımlara giriyor. Kaplumbağa gibi kendi kabuğuna çekiliyor.
PSİKOLOJİK GERÇEKÇİLİĞİN ÖNCÜSÜ
Psikolojik gerçekçilik kavramının en büyük isminin Dostoyevski olduğunu söylemeden geçmeyelim. Bunu romanda kahramana sembolik rüyalar görmesinden de anlayabiliriz. Psikanalizin temelleri aslında Suç ve Ceza’ da atılmıştır.
Bilinmeyenler
Suç ve Ceza Tolstoy kaleminden çıkan bir eserdir. Dostoyevski tarafından çalınmıştır gibi iddialar söz konusu olsa da bu konu hakkında net bir şey bilinmemektedir.
