Babil imparatorluğu Antik Mezopotamya’nın en güçlü devletlerinden biridir. İmparatorluğun başkenti olan Babil şehri, Kral Nebukadnezar dönemindeki büyük inşaat projeleriyle Antik Çağın en güzel şehirlerinden biri haline gelmiştir. Babil İmparatorluğu’nun Persler tarafından yıkılmasından sonra bile, Babil şehri bir kültür merkezi önemini sürdürmüştür.
Babil kenti başlangıçta Fırat nehri üzerindeki küçük bir liman kasabasıydı. Fırat ve Dicle topraklarının birbire en çok yaklaştığı noktada kurulduğu için stratejik olarak öneme sahipti. Ancak şehrin büyümesi ve genişlemesi Akkad Kralı Büyük Sargon döneminde gerçekleşti. Akadlı Sargon Babil’e büyük tapınaklar inşa ettirdi.
Eski Babil Dönemi
MÖ 2000’den MÖ 1900’ne kadar olan dönemde Mezopotamya’daki şehir devletleri sürekli olarak birbirleri ile savaşıyorlardı. Bu savaş döneminde, Amoritler, Mezopotamya’ya girdiler ve bölgeye hakim oldular. Amoritler, Akkadyalılar gibi Semitik kökenliydi.
Amoritler, Babil’i başkent olarak seçtiler ve Mezopotamya topraklarını kontrol edebilme için merkezi bir yönetim kurdular. Amorit Kralları, Babil’in ilk Hanedanını kurdular.
Babil’in altıncı kralı Hammurabi döneminde güçlenerek diğer kent devletlerine karşı üstünlüğü elde ettiler.Hammurabi düzenli ve disiplinli bir ordu ile Güney Mezopotamya’ya hakim oldu.Babil krallığını genişletmek için kuzeybatı ve doğudaki halklarla da savaşıldı. Babil, çok geniş bir nüfusa hükmeder hale geldi. Nüfus arttıkça vergi gelirleri de arttıyordu. Hammurabi aynı zamanda yabancı işgalcilerle de savaştı.
Hammurabi, Antik Çağın en ünlü hükümdarlarından biridir. İlk yazılı anayasa olan Hammurabi Kanunları ilan ederek geniş nüfuslu devlette barışı ve refahı sağlamaya çalıştı. Başkent Babil’de tapınaklar, büyük bir saray ve su kanalları inşa ettirdi.
Hammurabi’den sonraki krallar bu geniş ve verimli toprakları korumak için savaşmak zorundaydı. Sınırlarda oldukça güçlü düşmanlar vardı. Doğuda Eshnunna, Kuzeyde Hitit ve Zagros bölgesinde Kassit kabileleri vardı. Eş zamanlı olarak bu düşmanlara karşı savaşmaları mümkün değildi. Güneye çekildiler ve Sealand Hanedanı’nı kurdular. Sealand kralları hakında çok az şey bilinmektedir.
Kassit Dönemi
MÖ 1595’te Hitit Kralı I.Murşili Babil’i aldır ve şehri yağmaladı. Ardından Kassit kabileleri şehri ele geçirdiler, Kassitler zamanla Babil Halkının içinde asimile oldular. Babil yönetimini belirli ölçülerde sürdürmeye çalıştılar. Ancak sürekli süren savaşlar kesin bir egemenlik kurmalarına engel oldu.
Orta Babil Dönemi
Kassit kralları yerini Isin hanedanına bıraktıktan sonra kısa süreli bir canlanma oldu. I.Nebuchadnezzar döneminde (MÖ 1126-1104) Babilliler Elam’a kadar ilerlediler. Ancak Arabeanların, Babil yakınlarına karda gelmesiyle yeniden bir karmaşa dönemi başladı. Pek çok kent devleti tekrardan bağımsız oldu.
Asur Dönemi
Asurlar, Mezopotamya’daki Kassit egemenliğine son verdiler. Ancak Babil’e hakim olmak onlar için kolay değildi. Asur kralı Sanherib döneminde Babil’de isyan çıktı ve kral şehirden kovuldu. Sanherib isyancılara ders vermek için şehri yakıp yıktı. Sanherib’in yaptıkları halk ve saray tarafından tepki çekmesine neden oldu. Oğulları tarafından devrildi ve yerine Esarhaddon geçti. Kral Esarhaddon kenti yeniden inşa etti ve eski görkemine kavuşturdu. Yine de Asurlular ve Babilliler arasındaki gerginlik devam etti.
Yeni Babil Dönemi
Asur İmparatorluğu’nun çöküşünden sonra Asur ordusunda savaşmış Keldani kökenli bir asker olan Nabopolassar yeni Babil Kralı oldu. Nabopolassar, Asurluları Babil’den kovduktan sonra da onlarla savaşmaya devam etti.
Mısırlılar, Babil’e karşı Asur İmpartorluğunu desteklediler. MÖ 616’da Nabopolassar, Harran’ın güneyinde, Asur ordusunu yendi. Ancak yaklaşan Mısır ordusu sebebiyle geri çekildi. Gelecek yıl Babil kuvvetleri Asur topraklarını istila etti. Asurlular zor da olsa Babil ordusunu topraklarından kovmayı başardı.
Nabopolassar, Mısır-Asur ittifakına karşı İran’daki Medlerle anlaştı. Nabopolassar’ın oğlu Nebuchadnezzar ile Medli prenses Amytis evlendi. Medler ve Babililer, MÖ 612’te Asur başkenti Nineveh’i aldılar. Mısır firavunu II. Necho ordusuyla birlikte saldırdı ancak Veliaht Prens Nebuchadnezzar tarafından yenilgiye uğratıldı.
Nabopolassar öldükten sonra Nebuchadnezzar tahta geçti. Batıya doğru genişleme poltikasını sürdürerek eski Asurlu topraklarını ele geçirdi. MÖ 597’de Kudüs ele geçirildi. On yıl sonra Yerel kral ayaklanma çıkardı ve şehir ikinci kez ele geçirildi. Şehir halkı Babil’e sürgün edildi:
Nebuchadnezzar MÖ 562’de öldü. Kısa süre içinde oğlu da öldürüldü. Tahta kayınbiraderi Neriglissar çıktı. Anadolu seferi ve askeri başarılarına rağmen Neriglissar tahtan indirildi. Çünkü kraliyet kanı taşımıyordu ve taht iddiası zayıftı. Öte yandan aynı durum yeni Kral Nabonidus için de söylenebilir. Babil’deki taht kavgası muhtemelen Marduk rahipleri ve saraydaki soyluların güç savaşı ile ilgiliydi. Kral Nabonidus da bir din adamıydı. Marduk rahiplerine karşıt bir olması muhtemeldir. Yine de Nabonidus halk tarafından sevilmiyordu. İç karışıklara rağmen Nabonidus, Nabataea krallığını imparatorluk topraklarına katmayı başarabildi.
Nabunidus ve Marduk rahiplerinin mücadelesi devam ederken, Med Kralı Astiages torunu Pers hükümdarı II.Kiros tarafından yenildi. Pers lideri II.Kiros yeni kurduğu imparatorluğun sınırlarını genişletmeye başladı. MÖ 539’da, Kiros Babil’i aldı ve oğlu Cambyses vali olarak atadı.