Balıkesir’in Edremit ilçesine bağlı bir mahallesi olan Güre’de bir adamın bir kızı varmış. Zaman geçmiş ve bu kız evlenme yaşına gelmiş. Bu kız öyle güzelmiş ki pek çok kişi istemiş ve günden güne o kızı isteyen erkek sayısı artıyormuş ve görücüler evden çıkmıyormuş fakat bu güzeller güzeli kızın annesi öldüğü ve o günden sonra kızın babası da tekrar evlenmediği için babası yalnızlık korkusu yüzünden kızını evlendirmek istemiyormuş ve gelen bütün taliplere babası aynı tepkiyi vererek “hayır benim evlenecek kızım yok!” diyormuş. Aradan yıllar geçtikten sonra köylülerden biri bu kızı isteyip elde edemediği için güzel kıza iftirada bulunmuş. Bu kızın babası ise o iftiraya inanarak öldürmeye kalksa da kıyamadığı için öldürmekten vazgeçmiş ve günlerce çözüm aramıştır. En sonunda bularak kızını Kaz Dağında bulunan Sarı Kız tepesine götürmeye karar vermiş.
Baba ve kızın yanlarında yaşayan 12 tane kazları varmış fakat bu kazlar oradaki köylüler tarafından pek sevilmeyen hayvanlarmış. Babası hem kazları hem de kızını alarak Sarı Kız tepesine çıkarmış. Fakat babasının bir planı varmış kızını ve kazları bu tepeye bırakıp kaçmakmış. Akşam olup karanlık çöktüğünde kızına odun bulup hemen geleceğini söyleyip orada kızını yalnız bırakmıştır. Kız saatlerce ümitsizce beklemiş fakat gelip gidenin olmadığını anlayınca ağlamaya başlayıp babasının tekrar gelmesi için dua etmeye başlamıştır.
Rivayete göre, Allah bu kızın duasını kabul etmiş ve o gece kızın başına hiçbir tehlike gelmemiştir. Babası kızından kurtulduğunu zannederek ertesi gün hacca gitmeye karar verir ve babası hacca gittiği günden itibaren kazlar çiftleşerek sayıları artmaktadır. Kızı ise o tepede herkese yardım eder ve herkeste ona kucak açıp koruyup kollarmış. Babası hacdan döndüğünde o tepedeki kişilere kızının yaşayıp yaşamadığını sorunca “sağ” kelimesini duyar duymaz Sarı Kız tepesine çıkmaya karar vermiştir. Kızıyla konuştuktan sonra kızından bir bardak su istemiş fakat o tepenin suyu tuzlu su imiş babası bir yudum sudan içtikten sonra kızından suyu değiştirmesini istemiş ve kızı ona Güre suyundan getirmiş. Babası kızına yaptığı onca kötülüğe rağmen kızının hala ona karşı saygı ve sevgi dolu olduğunu görünce şaşırmıştır. Fakat yaşanan olaylarda babasını hiç suçlu bulmamış iftirada bulunanlara günlerce beddua etmiştir. Ertesi gün kız ölmüş ve kızın vasiyeti üzerine babası kızını Sarı Kız tepesine gömmüştür. Kendisi de Kartal Tepeye çıkıp o tepeden atlamıştır. Kartal tepeye de zamanla “baba tepe” denmiştir.