Anasayfa Anne & Bebek Çocuklar ve Teknoloji Aletleri

Çocuklar ve Teknoloji Aletleri

20
0
Çocuklar ve Teknoloji Aletleri

Günümüzde teknoloji ile iç içe geçmiş bir hayat yaşıyoruz. Sosyalleşme, yol bulma, tarif arama, kitap okuma gibi hayatımızın her alanında internete başvuruyoruz. Bu kadar hayatımızın merkezinde olan bir şeyden çocuklarımızı elbette ki uzak tutamayız. Aslında tutmamalıyız da. Ancak her şeyde olduğu gibi bu konuda da sınırlar çok önemli.

Yeni nesil ebeveynlere baktığımızda ilk fark ettiğimiz tavizkar tutumlar oluyor. Çünkü yeni nesil ebeveynler çocukluklarında kısıtlanan ve baskıcı tutumla yetiştirilmiş bireylerdir. O yüzden bu tavırları kendi çocuklarında sergilememeye büyük özen gösterirler. Bu davranışın avantajları olduğu kadar dezavantajları da mevcut. Çünkü baskıcı ebeveynlik ne kadar sağlıksız bir yaklaşımsa tavizkar ebeveynlik de o kadar yanlış. Doğru olan demokratik yaklaşım ve dengeli ebeveynliktir. Her ailede kurallar ve sınırlar olmalıdır. Her çocuk bu sınırlara ihtiyaç duyar. Sınırları aşmak için sizi zorlasa da aslında bir çocuğun beklediği davranış anne ve babasının kararlı durmasıdır. Anne baba ne kadar kararlı durursa çocuk o sınırın öneminin ne olduğunu iyice kavrar ve kendini daha güvende hisseder. Biz ebeveynlerde yanlış bir algılama var. Sınırsızlığı özgürlük olarak kuralları da otorite olarak algılıyoruz. Oysaki her kural baskıcı tutumu benimsediğimizi göstermez. Önemli olan söyleyiş ve uygulayış tarzımızdır.

Çocuklarımız hayatın içinde ve teknoloji ile her zaman irtibat halinde. Çocukları teknoloji aletlerinden tamamen yoksun bırakırsak onları korumuş olmayız. Aksine arkadaşlarından geri kalmasına müsaade etmiş, çağa ayak uydurmasına izin vermemiş ve sosyalleşme imkanını elinden almış oluruz. Çünkü artık günümüz insanlarının boş vakitlerini geçirme alışkanlıkları da değişti. Yaşanan değişime direnemeyiz. Yapılan araştırmalar belli yaş gruplarında belli saatlere kadar bilgisayar, tablet, telefon vb. aletlerin kullanımına yararlı gözüyle bakılmasını sağlamıştır. Dikkat edilmesi gereken nokta yaş grubunun önemi ve sürenin aşılmamasıdır.

Öncelikle 0-2 yaş çok kritik bir dönemdir. Bu yaş grubunda olan bebeklerin kesinlikle teknoloji ile teması olmamasına özen göstermeliyiz. Çünkü beyin gelişimi bu yaş grubunda çok hızlıdır. Dikkat etme, insanlarla sosyalleşme, yüzleri ve nesneleri tanıma, kavrama becerileri bu yaş grubu içerisinde oluşmaya başlar. Eğer biz bu yaş grubunda olan bebeğimizi teknoloji aletleri ile oyalarsak gelişimini aksatmış oluruz. İlerde tedavisi çok zor olan birçok soruna yol açar. Son dönemlerde sıkça duyduğumuz yapay otizm denilen semptomlar yaşanabilir. Yani sonuç olarak otizmli olmayan ama sürekli televizyon ya da tablet izlemekten gelişimi olmamış, göz teması kuramayan, sese çok tepki vermeyen bebeklerimiz olmaya başlar. Bu nedenle bu yaş grubunda en ideal olan ebeveynler ile oyunlar, temaslar, temiz havada geziler, nesneleri tanıma, kavrama ve dokunma oyunlarıdır.

2-4 yaş grubuna geldiğimizde artık beyin gelişiminin büyük bir bölümü tamamlanmaya başlamış olur. Gelişim yine devam eder ama ilk dönem kadar hızlı değildir. Bu yaş grubunda yapılan araştırmalar göstermiştir ki 20-30 dk ideal olan süredir. Eğitici bir çizgi film, sayılar, renkler öğreten yaşına uygun bir video yada çocuk ninnileri ve şarkıları olabilir. Tabi ki bu izleme süresinde yanında olup ona eşlik etmeniz, hareketleri ve mimikleri birlikte tekrarlamanız bu süreyi daha verimli hale getirecektir.

5-6 yaş grubunda ise izleme süresi 1 saat olarak uygun görülmüştür. Artık okul öncesi dönemde çocuklarımız çizgi film karakterlerini benimser ve onlar hakkında konuşmayı çok severler. Kullandıkları eşyalarda bu karakterlerin olması onlar için önemlidir. Eğer bu yaş grubunda teknoloji aletlerini tamamen kısıtlarsanız arkadaşları ile okul ortamlarında geri kalmasına ve sosyalleşememesine neden olursunuz. Yaşına uygun bir dille günde bir saat izleme hakkı olduğunu belirtebilirsiniz. Çocuğunuz bu sınırı aşmak isteyecek, sizi defalarca deneyecektir önemli olan sizin kararlı durmanız ve her defasında sakin bir ses tonu ile kuralı hatırlatmanızdır.

6-10 yaş arası dönemde 1 ile 2 saat arası olarak süre uygun görülmüştür. Hem okul dönemi olduğu için çocukların internetten ödev gibi sorumluluklarını yerine getirmesi hem de arkadaş çevreleri ile sosyalleşmeleri açısından teknoloji önemli bir kaynaktır. Artık çocuğunuz bu yaş grubunda biraz daha büyüdüğü için ortak karar vermek, bu süreyi günün hangi diliminde kullanacağını beraber planlamak sorumluluk bilincinin gelişmesine de destek olacaktır. Tabi ki her zaman ebeveyn filtresinin açık olmasına dikkat edilmeli ve yaşının üstünde herhangi bir görüntü yada video ile karşılaşmamasına büyük özen gösterilmelidir.

Lise çağındaki bireylerde günlük olarak 2-3 saat kullanım uygun görülüyor. Bu yaşa gelene kadar sorumluluk bilinci gelişmiş olan, size güvenen ve bir sorun oluştuğunda sizinle paylaşması gerektiğini bilen bir çocuğunuz var ise artık teknoloji aletlerinde onun mahremine özen göstermelisiniz. Her zaman takip etmeli ama özeline de saygı göstermelisiniz.

Sosyal medya hesaplarını kullanım yaşı yapılan araştırmalarda ortalama 7 olarak belirtilmiştir. Bu nedenle çocuğunuza internette kendini nasıl koruması gerektiğini öğretmeniz çok büyük önem taşır. Engelleme, şikâyet etme, uzaklaşma, reddetme gibi butonları sosyal medya platformlarında göstermeli ve ne işe yaradıklarını yaşlarına uygun bir dille anlatmalısınız. Ayrıca çocuğunuzun aktif olduğu platformların dilini bilmeli ve içeriğini anlamalısınız ki onu koruyabilesiniz.

İnternetin hep olumsuz yönlerine odaklanınca iyi taraflarını görmek pek mümkün olmuyor. Oysaki kendimize dönüp baktığımızda gün içerinde hemen hemen her işimizi internet ile halleder hale geldik. Çocuklar için olumlu yönlerinde bahsetmek gerekirse;

  1. İnanılmaz bir bilgi kaynağı, merak duyulan her şeyi araştırma imkânı sunar,
  2. Whatsapp gibi gruplar sayesinde aidiyet duygusunun gelişmesine yardımcı olur,
  3. Arkadaşlar arasında sosyalleşmeyi geliştirir,
  4. Kendini ve görüşlerini ifade etme becerisi kazandırır.

Biz ebeveynler olarak çocuklarımızı her şeyden çok seviyoruz ve onları tüm tehlikelere karşı korumak istiyoruz. Bu her zaman mümkün olmasa da birkaç öneri ile en azından teknolojinin nimetlerinden faydalanırken çocuklarımıza zarar gelmemesine yardımcı olabiliriz.

  • Siber zorbalığın ne olduğu ve böyle bir durum yaşanırsa ne yapması gerektiğini öğretmeliyiz,
  • Online oynanan sanal oyunlarda tanımadığı insanlarla iletişim kurmanın sıkıntılarını anlatmalıyız,
  • Kişisel bilgilerin, resimlerin, videoların paylaşılmaması gerektiğini mutlaka öğretmeliyiz,
  • Lise çağına kadar olan çocuklarımızın teknoloji aletleri ile olan temaslarında her zaman göz ucuyla da olsa takipte olmalıyız,
  • Süre kısıtlamaları ile ilgili onu aydınlatmalı, çok fazla kullanımın zararlarından ona yaşına uygun bahsetmeliyiz.

Çağımızda çocukların çok fazla teknoloji bağımlısı olma sebebi bizleriz aslında. Yoğun tempomuz nedeniyle onlarla çok vakit geçiremiyoruz. Oyun oynama anlarında bile bir gözümüz televizyonda, bir elimiz telefonda… Çocuklarımız tüm günü kapalı mekanlarda yalnız olarak geçiriyor ve teknolojiyi kaçış yolu olarak görüyorlar. Bazen bu durum bize kolaylık gibi gelse de hiperaktivite, dikkat dağınıklığı, kaygı bozukluğu, fobi gibi sıkıntılar ile çocuklarımızın geleceğini karartıyor. Bu nedenle çocuklarımıza bilgisayarı kapat, telefonu bırak diye baskı yapmak yerine onlara alternatif vermeliyiz. Birlikte oyunlar oynayacak, sohbetler edilecek aile ortamları hiçbir çocuğun hayır demeyeceği anlar yaratır. Bugün ne öğrendik oyunu, sessiz sinema, kutu oyunları, bilmeceler, fıkralar… Siz çocuğunuzla telefona, bilgisayara, televizyona bölünmeden vakit geçirirseniz karşılığını da o şekilde alacaksınız.

Çocuklar sözlerimizi değil ayak izlerimi takip ederler. Son olarak belirtmek isterim ki çocuklar her duruma göre kural esneten, kararsız ve telaşlı ebeveynler yerine ailenin kurallarına sonuna kadar sadık, kararlı ve eşit davranan anne babaları tercih ederler.

YORUM YAP

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz