Titan’da Hayat var mı?
Satürn’ün en büyük uydusu olan Titan güneş sistemimizdeki en büyük ikinci uydudur. Büyüklüğü açısından bakıldığında ayda ve Merkür gezegeninden daha büyük olmasının vermiş olduğu kütle çekimsel kuvvet belli organizmaların yaşaması için ihtiyaç duyulabilecek yerçekimsel ihtiyacı sağlayabilir. Titan’ın yüzeyinde bulunan sıvı etan ve metandan oluşan göl nehir ve akarsu gibi coğrafi yapılar bulunmaktadır. Bu yapılar Cassini uydusu tarafından keşfedilmiştir.
Etan ve metanın organik yapıdaki bileşikler olmasından dolayı bu sistemleri oluşturan veya bu sistemler sonucunda oluşacak olan herhangi bir canlı bulgusuna rastlamak, çok büyük bir ihtimaldir. Baktığımız zaman moleküler yapıda karbon hidrojen ve oksijenin birleştiği noktalar büyük bir çoğunlukla organik yapıları işaret eder. Ayrıca yer şekillerinde görülen volkanik dağlar dünyadakinin aksine sıvı metal püskürtmek yerine sıvı haldeki suyu püskürtmektedir. Bu noktada bir canlı hayatının oluşabilmesi ve devamını getirebilmesi için gerekli olan beş temel ihtiyaçtan üçünü karşılamış bulunmaktadır.
Titan’ın atmosferinin %95′ lik kısmı azottan ve yaklaşık %5′ lik kısmı metandan oluşmaktadır. Güneş’ten gelen ultraviyole ışınlar ve Satürn’ ün manyetik alanı sayesinde metan ve azot molekülleri hızlanarak yüksek enerjili organik parçaları oluşturur. Bu kaotik ortamda rastgele moleküllerin bir araya gelip organik kökenli yapıları oluşturması hem çok olası hem de daha önce kanıtları olan bir olaydır.
Titan’da Hayat
Öncelikle oluşacak olan yaşamın karbon kökenli olacağını var sayalım. Gerekli olan karbon atmosferde ve yüzeyde bulunan metan ve etandan sağlanacaktır. Zaten halihazırda atmosferde ayrışmış halde karbon bulunmaktadır. Protein oluşumu için gerekli olan azot Dünya’dakine benzer bir şekilde atmosferde bulunmaktadır. Atmosferde ki yüksek enerjili parçacıkların sayesinde azot, karbon, hidrojen ve oksijenin (Metan ve Etan) bileşik oluşturma ihtimali yüksektir.
Proteinlerin oluşması sırasında oluşturulacak olan amino asitler organik bilgiye sahip olan RNA ve DNA yapılarını oluştururlar. DNA, RNA ve Proteinler oluştuktan sonra şeker ve yağ yapılarının oluşumları başlar. Oluşan yeni hücre ihtiyacı olan besin ve suyu ortamdan karşılayacaktır. Evrimin ilk evrelerinde oksijensiz solunum yoluyla hayat devam ettirilecektir. Bu süreç içerisinde bizim dünyamızda da olduğu gibi oksijen miktarında bir artışın olması beklenebilir ancak güneşe olan uzaklık ve titanın soğukluğu fotosentez için uygun koşulları karşılamayabilir. Bu durum oluşacak olan yeni hayat türünü farklı solunum türlerine itebilir.
Sonuç olarak bakıldığında Titan’da hayatın oluşma ihtimali dünyadaki koşullara çok benzemesi nedeniyle yüksektir.
