Bildiğimiz üzere kitap okuma alışkanlığında yıllar geçtikçe gözle görülür bir düşüş görülmektedir. Bu noktada ebeveynler gerek öğretmenler aracılığıyla gerekse aile içerisinde çocuğa baskı kurarak okuma alışkanlığı kazandırmaya çalışıyorlar ancak baskı sadece geçici bir çözüm sağlamaktadır. Bizim amacımız kalıcı izli bir değişiklikten yana olmalıdır.
1. Baskı Yapmayın.
Çocuğa yapmadığı ya da yapmak istemediği bir şeyi zorla yaptırmaya çalışmak tek taraflı bir savaştan öteye gidemeyecektir. Size çocuğunuz ‘Anne kalk camları sil.’ ya da ‘Baba kalk arabayı yıka.’ dese nasıl olur? Bir şey üzerinde ne kadar baskı uygulanırsa başkaldırma da o denli çok olacaktır.
2. Özgür Bırakın.
Çocuk neden sizin istediğiniz saatte, sizin istediğiniz kitabı okusun ki?
Onun da kendi zevkleri olduğunu göz ardı etmeyin. Hele ki kitaptan kaçan bir çocuk için bu daha da büyük bir problem.
Çocuk zaten okumayı sevmiyorken ona zorla ilgisini zerre çekmeyen bir kitabı sunmak ne derece doğru? Seçimlerinde özgür bırakın.
Kendi istediği ve merak ettiği bir kitabı büyük bir zevkle siz demeden okuyacaktır zaten.
3. Sayfa Sayısını Düşünmeyin.
En çok problem yaşanan konulardan biri de sayfa sayısı. Kitap ister 25, ister 125 sayfa olsun. Burada amacımız çocuğun okumayı sevmesi. Rakamsal değer arttığında ya da azaldığında değişen bir şey de olmuyor, korkmayın.
4. Rol Model Olun.
Eğer birinden bir şey bekliyorsanız işe önce kendinizden başlayın.
Eline kitap almayan bir anne ya da babaysanız belki de çocuğunuz size özeniyordur. Neden olmasın? Kendinize uygun bir kitap seçip bir köşede okumaya başlarsanız çocuğunuzun dikkatini ister istemez çekeceksiniz.
5. Soru Sorun, Cevap Verin, Dinleyin.
Okuduğunuz kitaplarla ilgili gerek sınıf ortamında, gerek aile içerisinde küçük sohbetler yapın. Çocuğunuza okuduğu kitapla ilgili sorular sorun, size de sorular sormasına fırsat verin. İlgi canlı tutulduğunda çocuk daha fazla keyif alacaktır.