Kuzey Afrika’da Nil Nehri çevresinde gelişen Antik Mısır Uygarlığı insanlık tarihinin en gizemli ve etkileyici uygarlıklarından biridir. Antik Mısır’ın ihtişamı, arkeologları ve tarihçileri her zaman kendine hayran bırakmıştır. Bu uygarlık MÖ. 3100’den MÖ 332 kadar yaklaşık otuz asır sürmüştür. Antik Mısır hakkında temel bilgi kaynakları, hiyerogliflerle kaplı anıtlar, tapınak ve mezar duvarlarıdır.
MÖ 6000’lerde, sıcaklık ve toprağın kuraklığı sebebiyle, avcı-toplayıcı kabileler Nil Nehri Vadisi’ne yöneldiler ve yerleşmeye başladılar. Bu göçebe toplulukların yerleşik hayata geçip tarım yapmaya başlamasıyla Badarian Kültürü ortaya çıktı. Bu dönemin en belirgin özelliği organize tarıma geçilmiş olmasıdır.
MÖ 4500’lü yıllarda Naqada kültürü Badarian’ın yerini aldı. Bu döneme ait arkeolojik kanıtların çoğu Naqada şehrinde bulunduğundan bu adı almıştır. Naqada kültürü üç döneme ayrılır:
Amratian
Bu dönemde halk küçük köylerde yaşıyordu. Her köyün kendi hayvan totemi vardı. Doğurgan dişi ikonları yaygındı. Sakallı erkek figürleri de azda olsa vardı. Mezarlara koyulan heykeller öte dünya inancının da olduğunu gösteriyor.
Gerzean
MÖ 3500’lü yıllarda başladı. Bu kültür döneminde yapay sulama konusunda uzmanlaşılmıştır. Bu sebeple de hayvan avlamaya gerek kalmamıştır. Küçük köylerden yüksek nüfuslu bölgelere geçilmiştir. Dini inançlar ve cenaza ayinleri daha ayrıntılı hale gelmiştir.
Semainean
MÖ 3200 ila 3000 arasında kısa bir dönemdir. Hanedan öncesi dönem olarak da adlandırılır. Yukarı Mısır’da 13 kadar kral bu dönemde hüküm sürmüştür. Aşağı Mısır’da ise önemli aileler küçük bölgeleri yönetmişlerdir.
Yukarı (Güney) ve Aşağı (Kuzey) krallığı birleştirmek için girişimler MÖ 200 civarında başladı. Güney kralı Scorpion, kuzey krallığını fethetmek için ilk girişimlerde bulundu. Bir yüzyıl sonra, Kral Menes kuzeyi feth etti ve ülkeyi birleştirerek ilk hanedanlığın ilk kralı oldu.
Arkaik Dönem (MÖ 3100-MÖ 2686)
Kral Menes, hem ilk hanedanlığı hem de krallığın başkenti Memphis şehirini kurdu. Menes’in ismi ve kralllığın kuruluş öyküsü anıtlarda ve fildişi tabletlerde yer alıyor.
Bu dönemde Mısırlılar, küçük köylerde yaşayan çiftçilerdi ve ekonomi büyük ölçüde arpa ve buğday tarımına dayanıyordu. Nil Nehri’nin yıllık su baskını, her yıl gerekli olan sulamayı sağlıyordu.
Eski Krallık (MÖ 2686- MÖ 2181)
Bu dönemin en karakteristik özelliği piramit inşasıdır. Mısırn üçüncü hanedanından Kral Djoser, MÖ 2630’de, bir mimar ve rahip olan Imhotep’ten, onun için bir mezar anıtı tasarlamasını istedi. İmhotep, Memphis yakınlarındaki Saqqara’da Bazamaklı Piramiti inşa etti. Piramit inşası, Djoser’den sonra da devam etti. Giza’daki Büyük Piramid ve Keops Piramiti bu dönemde inşa edilmiş en ünlü yapılardır.
Piramit inşasının yanı sıra Üçüncü ve dördüncü hanedan yönetiminde Mısır, bir altın çağ yaşadı. Firavunlar, istikrarlı bir merkezi hükümet sistemi kurdular. Krallık dışarıdan hiçbir ciddi bir tehditle karşılaşmadı. Tam tersi Nubia ve Libya gibi yabancı ülkelere askeri seferler düzenlendi. Bu seferler, ekonomiye katkıda bulundu.
Beşinci ve altıncı hanedanlıkları döneminde ise krallığın zenginliklerinin önemli bir bölümü piramit inşasına harcandı. Rahip sınıfıda sürekli güçlenerek etkisini arttırdı. Altıncı Hanedan’dan II. Pepsy’nin ölümünden sonra krallıkta kargaşa ve kaos başladı.
İlk Ara Dönem (MÖ 2181-MÖ 2055)
Eski Krallık’ın çöküşünden sonra yedinci ve sekizinci hanedan Kralları Memphis’te hüküm sürmeye devam etti. Zamanla merkezî otorite tamamen çözüldüldü. Eyalet valileri kendi aralarında savaşmaya başladılar. İç savaş, Bedevi istilasına karşı da Mısır’ı savunmasız bıraktı.
Bu İç savaş ortamında iki farklı krallık ortaya çıktı. Heracleopolis Şehrindeki dokuzuncu ve onun hanedan kralları Orta Mısır’ı yönetiyordu. Heraksopolis iktidarına meydan okuyan Thebes’de ise başka bir yönetici aile iktidara geldi. MÖ.2055 yılında Theban Prensi Mentuhotep, Heracleopolis’i devirerek Mısır’ı yeniden bir araya getirdi. Böylelikle 11. hanedan iktdara geldi ve İlk Ara Dönem’e son verdi.
Orta Krallık (MÖ 2055- MÖ1786)
Orta Krallık Mısır’ı Birinci Ara Dönem boyunca Mısır’a saldırmış olan Bedevilere karşı saldırgan bir dış politika izledi. Krallık ayrıca komşu ülkelerle diplomatik ve ticari ilişkiler kurdu. Büyük inşaat projeleri kapsamında askeri kaleler ve maden ocakları inşa edild. Piramit inşası geleneğine da geri dönüldü.
13.Hanedan’ın son dönemlerinde Mısır Kralları güç kaybetmeye başlamış gibi gözüküyor. Aşağı Mısır’da da yeni bir güç merkezi ortaya çıkmıştı. İşgalci Hiksoslar Aşağı Krallığı ele geçirmişlerdi ve kendi krallıklarını kurmuşlardı.
İkinci Ara Dönem (MÖ 1786- MÖ 1567)
Bu dönemde ayrı iki krallık Mısır’ı yönetmiştir. Hiksoslar olarak bilinen yabancı bir kavim Aşağı Mısır’da 15.Hanedan’ı kurdu. Hiksos hükümdarları, çoğu Mısır geleneklerinin çoğunu benimsemiş ve sürdürmüşlerdir. Thebesli Krallar, Hiksoslara vergi ödemek zorunda kalsada güneydeki Mısırda hüküm sürüyorlardı. Yerli Theban yöneticileri 17. hanedanı oluşturuyordu. Hiksos-Theban karışımı 16.hanedandan da söz ediliyor. MÖ. 1570’de Thebanlılar , Hiksoslara saldırarak onları Mısırdan sürdüler.
Yeni Krallık (MÖ 1567-MÖ 1085)
18’inci hanedanının ilk kralı I. Ahmose Mısırı yeniden bir araya getirdi. Ardından Filistin, Mitanniler ve Hititler gibi ülkelerle savaşa girildi. Nubia’dan Asya’daki Fırat Nehri’ne uzanan bir güç ortaya çıktı.
IV Amenhotep döneminde dini bir devrim yapıldı. Akhenaton yani “Aton’un hizmetkarı”adını alan kral Orta Mısır’da Amarna Şehrini kurdu. Ancak bu tek tanrılı dönem Akhenaton’un ölümü üzerine, sona erdi. Başkent yeniden Thebes’e taşındı ve Mısırlılar eski inanca geri döndü.
19. ve 20. hanedanların yönetimi Ramses Dönemi olarak bilinir. Büyük tapınaklar ve şehirlerin inşası gibi büyük projeler bu dönemde gerçekleşmiştir.
Üçüncü Ara Dönem (MÖ 1085 – MÖ 664)
Üçüncü Ara Dönem 400 yıl sürmüştür. Bu dönemde Mısır toplumunda ve kültüründe önemli değişiklikler gerçekleşmiştir. Libya ve Nubia’dan gelen yabancılar iktidarı ele geçirdiler. Libyalıların bir soyundan olan Kral Sheshonq ile birlikte yerel yöneticiler neredeyse özerk hale gelmiştir.
Sekizinci yüzyılda, Nubyalı Kush krallığının hükümdarı olan Shabako ile Nubalı firavunlar dönemi başladı. 25’lerde Thebes’de kendi hanedanlarını kurdular. Kushite hakimiyetindeki Mısır, Asurlar ile savaştı. Asur hükümdarı Esarhaddoni başkent Memphis’i yakıp yıktı. Daha sonra kendi yöneticilerini yerel valilerden ve Asurlulara sadık yetkililerden atandı. Bunlardan biri, Sais’in Necho’su, 26. hanedanının ilk kralı olarak, Kushite lideri Tanuatamun tarafından, güç için kesin, başarısız bir kapma olarak öldürmeden önce karar verdi.
Geç Dönem (MÖ 664- MÖ 332)
Saite hanedanı, iki yüzyıldan kadar bir süre birleşmiş bir Mısır’a hükmetti. MÖ 525 yılında, Pers kralı Cambyses, Saite kralı IIı Psammetichus yenerek Mısır, Pers İmparatorluğu’nun bir parçası haline getirdi. Pers hükümdarları çoğunluka Mısır kültürüne saygı duymuştur. Mısır’ı tapınaklarının inşasını ve restorasyonunu üstlenmişlerdir. Ancak Yunan savaşının masrafları için Mısır’a ağır vergiler konulunca bu durum isyan çıkmasına neden oldu.
Perslerden bağımsızlığını kazanan Mısır yeniden yerel hanedanlar tarafından yönetildi. MÖ 4. yüzyılın ortalarında ise Persler yine Mısır’a saldırdı ve ülkeyi tekrardan imparatorluğa bağladı.
MÖ. 332 yılında İskender, Pers İmparatorluğuna saldırdı. Büyük İskender Pers ordularını yenerek Mısır’ı fethetti. İskender’in ölümünden sonra generallerinden Ptolemy Mısır’ın yeni hükümdarı oldu. Ptolemy ile başlayan Makedon hükümdarlar dizisi, MÖ.30’da VII. Kleopatra’nın Octavianus (Augustus)’un ordularına yenilmesiyle son buldu. Bu tarihten sonra Mısır, bir Roma eyaleti haline geldi.