Anasayfa Kültür Antik Çin Tarihi

Antik Çin Tarihi

249
0
Antik Çin Tarihi

Antik Çin tarihin en eski ve özgün medeniyetlerinden biridir. Bu medeniyetin kökleri, Sarı Irmak Vadisi’ne Neolitik Çağ’da kurulan yerleşimlere dayanır. MÖ 4500-3750 arası kurulan bu Neolitik köyler, inşa edildikleri döneme göre çok gelişmiş bir kültüre sahiplerdi.

Sarı Irmak Vadisi’ndeki küçük çiftçi toplumlarının merkezileşmesi ve devlet teşkilatı kurmaları yüzyıllar sürdü. Sarı Nehir’in taşkınlarının çiftçilerin ürünlerini tahrip etmesi, onları bir arada çalışmaya yöneltti. Kanal inşaatı gibi projelerde kabilelerin birlikte çalışması gerekiyordu.

İlk Hanedanlar

MÖ 2070 civarında Büyük Yu, Sarı Nehir civarındaki kabileleri birleştirerek Xia hanedanı kuruldu. Antik Çin’de ortaya çıkan ilk hanedan olan Xia’nın, yüzyıllarca devam edecek bir hükümet sistemi oluşturmuştur. Yakın zamandaki arkeolojik bulgulara kadar Xia Hanedanı’nın efsane mi gerçek mi olduğu bilinmiyordu. Ancak1960’ların ortalarından itibaren Xia’nın varlığını kanıtlayacak keşifler yapıldı.

MÖ.1600’lerde son Xia Kralı Jie, Shang Lideri Tang tarafından devrildi. Shang daha önceleri Xia’ya bağlı bir derebeylikti. Rivayetlere göre son Xia Kralı Jie sadece kendi zevklerine göre yaşayan kötü bir hükümdardı. Halkın çıkardığı isyanları gören Lord Tang, gökyüzünün kendisini desteklediğine karar verip harekete geçti. Mingtiao Muharebesi’ni kaybeden Kral Jie, daha sonraları sürgünde öldü.

Shang Hanedanlığı döneminde Sarı Nehir kıyısındaki verimli topraklardan doğru şekilde işledi ve iyi hasat elde etti. Ülkenin ekonomik kalkınması çeşitli zanaatlar, bronz döküm, takvim, dini ritüeller ve yazı gibi birçok kültürel gelişmeyi de beraberinde getirdi.

MÖ 1046 yılında, Zhou eyaletinin derebeyi Wu, Shang Kralı Zhou’ya karşı ayaklandı. Shang kuvvetleri Muye Muharebesi’nde yenildi. Zhou Hanedanı döneminde Çin kültürü hızla gelişti. Pek çok ünlü Çin filozofu bu dönemde yaşamıştır. Konfüçyüs, Mencius, Mo Ti, Lao-Tzu, Tao Chien ve Sun-Tzu bunlardan bazılarıdır.

İlkbahar ve Sonbahar Dönemi

MÖ 772-476 Çin’de yerel hanedanların birbiriyle savaştığı bir iç savaş dönemidir. İlkbahar ve Sonbahar Dönemi ya da Savaşan Eyaletler Çağı olarak adlandırılır. Zhou hükümetinin, Luoyang’daki yeni başkente taşınmasıyla başlamıştır.

Başkenti değiştirme kararı kuzeyden gelen saldırılar sonucunda alınmıştı. İstiladan kaçmak için başkenti değiştirmek Zhou hanedanını zayıf durumda olduğu gerçeğini gözler önüne seriyordu. Birçok eyalet, Luoyang’taki merkezi yönetimden koparak bağımsızlıklarını ilan etmeye başladılar.

Ortaya yedi küçük devler çıktı: Chu, Han, Qi, Qin, Wei, Yan ve Zhao. Bu devletler birbirlerine üstünlük kurup Çin’in hakimi olmak için savaştılar. Ancak hiçbiri başkent Luoyang’da meydan okuyacak gücü kendinde bulamıyordu ve savaş gittikçe uzadı.

Zhou sarayının başkenti Luoyang’a taşımasından sonra Qin Hanedanı Batı sınırını korumakla sorumlu oldu. Ayrıca Zhou’nun yöneteci sınıfıyla evlilik yoluyla akrabalık ilişkileri kurmuşlardı. Zhou Kralı Ping soyluların devasa mülklerini Qin liderine devretti. Bu mülkler Çinli olmayan kabilelerle savaşırken kullanıldı. Böylece hem Zhou desteği devam etti hem de toprakların genişlemesi ile Qin güçlendi.

Qin, Han eyaletine ait Fushu şehrini işgal ettiğinde, Zhou sarayı yükselen Qin gücünden korkmaya başladı. Qin, hanedanına karşı toplanan bir ittifaka katıldı. Qin topraklarına saldırdılar ama daha sonra hızla geri çekildiler. Kısa süre sonra Qin’den karşı saldırı geldi. Qin ordusunun Chengzhou kentini ele geçirmesiyle Zhou Hanedanlığı tamamen sona erdi. Zhou’nun fiili gücünün tamamına yakını yıllar önce kaybettiği düşünülürse kolay bir zaferdi.

Savaştan sonra geriye üç hanedan kaldı: Qin, Qi ve Chu. Bu hanedanların gücü o kadar büyüktü ki Çin’in üçe bölüneceği düşünülüyordu. Ancak, birbirleriyle savaşmaya devam ettiler. Qin eyaleti 221-206 BCE Hanedanı’nın başlangıcı olan 221 BCE’de bir kez daha diğer devletleri ve birleşik Çin’i fethedinceye kadar devam etti. MÖ. 221’de Qin Hanedanı bir kez daha üstün geldi. Diğer iki hanedanı yenerek tüm Çin’e hakim oldu.

Qin Hanedanı

Qin Hanedanı, kısa bir süre saltanat sürmüş olmasına rağmen Çin Tarihi için çok önemlidir.Bu durumun başlıca sebepleri savaşan Eyaletler dönemine son vermesi ve Çin’i tarihte ilk kez birleştirmesidir. “Çin” ismide hanedanın ismi “Qin” kelimesinden gelmektedir.

Zhou hanedanlığı yönetimdeki Çin, birleşik ve merkezi bir krallık değildi: Zhou Hanedanlığı Döneminde Çin, kendi lorduna sadık şehir devletlerinden oluşuyordu. Zhou yönetimine sembolik bir bağlılık vardı.

Qin İmparatorluğu’nun ilk dönemlerinde, danışman Shang Yang tarafından tasarlanan “Yasacılık” adlı yönetim modeli hayata geçirildi.Yasacılık, daha güçlü, daha az geleneksel, yasalara sıkı sıkıya bağlı bir yönetim anlayışıydı. İmparatorun gücü ve kimliği yeni yönetim modelinde çok önemliydi. Zaten çözülen aristokrasinin gücü ise daha da azaldı. Çiftçiler serflikten kurtuldu. Öte yandan artık bireyin önemi devlete yaptığı katkıyla ölçülüyordu. Devlete hizmet edenler ödüllendiriliyordu. Ancak yararlı görülmeyenler, kanal ve yol inşaatlarında çalışmak için köle yapılıyordu.

Yüksek nüfusu idare etmek için korku unsuru kullanılıyordu. Bir kişi kurallara uymayan kişilerin başkaları tarafından rapor edilmesi bekleniyordu aksi hale rapor etmeyenlerde idam ediliyordu. Devlet bursları da azaltılarak okuryazarlık düşürüldü. Bunun altında yatan neden cahil nüfusu yönetmenin daha kolay olacağı görüşüydü.

Yasacılık Qin saltanatı esnasında etkili olmuş olsada sonraki yıllarda Konfüçyüsçülük ile çatıştı. Konfüçyüsçü Alimler devlet yönetiminde etkili oldular. Yinede Yasacılık anlayışı belirli ölçülerde devam etti.

Shi Huangdi’nin ölümünden sonra Qin otoritesi, bir dizi isyan sonucunda sarsıldı. MÖ 206’da isyancılar Başkent Xianyang’ı ele geçirdiler. İmparatorluk ailesinin katledilmesiyle Quin dönemi sona erdi.

Qin’in yerini almak için Chu Lordu Xiang-Yu Han ve Han lordu Liu Bang birbirleri ile savaştılar. Liu Bang, rakibini Gaixia Savaşı’nda yendi. Bir halk adamı olarak görülen Liu Bang’ın zaferi ülkede sevinçle karşılandı.

Han Hanedanı

Liu-Bang tarafından başlatılan barış dönemi, Çin kültürünün yeniden canlanmasını sağladı. Kağıt bu dönemde icat edildi ve yazı sistemi daha da geliştirildi. Çin’in en eski yazılı eserlerinden biri olan Sarı İmparator’un Tıp Kitabı bu dönemde yazıldı.

Liu-Bang, devlet yönetiminde Konfüçyüsçülüğü benimsedi. Konfüçyüsçü devlet sistemi Çin’de uzun yıllar devam ettiği gibi diğer uzakdoğu toplumları tarafından da örnek alınmıştır. Yine de Liu Bang, diğer tüm felsefelere karşı hoşgörü göstermiştir.

MÖ 195 deki ölümünden sonra, tahta prens Liu Ying geçti ve babasının politikalarına kaldığı yerden devam etti. Han Hanedanı’nın zirce dönemi ise İmparator Wu Ti’nin saltanı sırasında yaşanmıştır. Wu Ti’nin, okuryazarlığı teşvik etmek ve Konfüçyüs’ün felsefesini öğretmek için tüm imparatorlukta okullar açtırdı. Wu Ti’nin halefleri de çoğunlukla başarılı bir yönetim ortaya koymuşlardır.

MS 1 yüzyıldan itibaren Han Hanedanı’nda varis krizleri başladı. Varis bırakmadan ölen genç imparatorlar ya da tahta geçen çocuk hükümarlar sarayda güç müdalelerine sebep oluyordu. Uzak bir akrabanın kral olması soyluların desteğine bağlıydı. Çocuk imparator ise yönetimin bir imparatoriçenin ailesinin eline geçmesi demekti.

Diğer büyük sorun köylü isyanlarıydı. Han Hanedanı döneminde ülkede zenginlik artmış olsa da toprağı işleyen köylüler için hayat çok zordu. Ağır şartların yanı sıra Sarı Nehirdeki taşkınlar tüm ekinleri harap edip kıtlığa sebep olabiliyordu.

MS 190’da savaş lordu Dong Zhou, başkenti ele geçirdi ve çocuk yaştaki prenslerden Liu Xie’yi tahta çıkardı. Dong Zhou’nun naipliğindeki dönemde imparatoluk otoritesi sürekli olarak sarsıldı. MS 220 yılında İmparator Liu Xie’nin ölümü üzerine Çin tekrardan bir iç savaş dönemine girdi.

Antik Çin’in Mirası

Antik Çin’de ortaya çıkan iki siyasat felsefesi Yasacılık ve Konfüçyüsçülük Uzakdoğu’nun tüm ülkelerindeki yönetici sınıf üzerinde uzun yıllar etkili oldu. Hatta günümüzde bile bu devlet modelinin uzantıları görülebilir.

Antik Çin’in en önemli icatları olan kağıt ve pusula Batı dünyasına taşındıktan sonra pek çok önemli gelişmeye sebebiyet verdi. Qin Hanedanı döneminde inşa edilen Çin Seddi ve Toprak Askerler ile korunan Shi Huang’ın Mezarı dünyaca ünlü Antik yapılardır.

Doğu ve Batı’yı birbirine bağlayan İpek Yolu ise ticareti geliştirmenin yanı sıra kültürel etkileşimi sağlamıştır. Özellikle Budizmin Uzakdoğu Toplumları arasında yaygınlaşmasında İpek yolu üzerinden seyahat eden keşişler sebep olmuştur.

YORUM YAP

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz