Anasayfa Kültür Mezopotamya Uygarlığı

Mezopotamya Uygarlığı

121
0
Mezopotamya Uygarlığı

Mezopotamya ismi nehirler arasındaki toprak anlamına gelir. Mezopotamya uygarlığı, kuzeyde Zagros Dağları ile güneyde Arap platosu arasında Dicle ve Fırat Nehirinin suladığı topraklarda ortaya çıkmıştır. Bu İki ırmağın varlığı, toprağı verimli hale getirerek insanların bu bölgeye yerleşmesini sağladı ve medeniyetin gelişmesini mümkün kıldı.

Mezopotamya’ya ilk insan yerleşimleri Paleotik Çağ’da başladı. Bu klanlar küçük köyler kurdular. Sonraki süreçte hayvanlar evcilleştirildi, tarım ve sulama teknikleri geliştirildi. Daha sağlam evler yapmaya ve tahılları saklayacak gıda depoları kullanmaya başladılar. Bu köyler beş bin yıllık süreç sonunda büyük şehirlere dönüştü.

Bu şehirlerin ilki olan Uruk’un tarihi MÖ 3500’lere kadar dayanır. Ticaret ve savaş ganimetleri ile oluşan zenginlikle inşa edilmiş bu şehir 50.000 vatandaşa ev sahipliği yapıyordu.

Sümerler

MÖ 3000’li yıllarda Mezopotamya’yı Sümerler kontrol ediyordu. Sümer şehirleri bağımsız birer şehir devletiydiler. Eridu, Nippur, Lagash, Uruk, Kish ve Ur bunların en önemlileridir.

Sümerler, çiftçilik ve sulama tekniklerindeki ilerleme ve bunun getirdiği zenginlikle büyüdüler. Tarım arazisi geniş alanlarına yayıldı, kanallar ve sulama sayesinde başarılı mahsüller aldılar. Çivi yazısı olarak bilinen alfabenin gelişimiyle vatandaşlar, mektupla haber göndermeye ve iş sözleşmeleri yapmaya başladılar.

MÖ 2000’lerde, Sümerler sürekli işgalciler tarafından saldırıya uğradı. Sümerlerin zayıflamasıyla Mezopotamya’nın yeni güç merkezi Babil şehri ve çevresi oldu.

Akadlar

Büyük Sargon’un kurduğu Akad İmparatorluğu dünyanın ilk çok kültürlü devleti olabilir. Sargon imparatorluğunu askeri yollarla genişletti. Sümer topraklarını fethetti ve önce Suriye’ daha sonra anadoluya doğru hareket etti. Sargon’un yönetiminde, Mezopotamya dışındaki devletlerle ticaret arttı. Sargon döneminde mimari de gelişti. Zigguratlar, piramit şeklinde ve basamaklı düz tepeli binalar inşa edildi.

Akadlar yaklaşık 140 yıl boyunca Mezopotamya’yı yönettiler. Akadların son yıllarında doğuda Gutiler güçlenmeye başlamıştı. Akad’ın son imparatoru Shar-kali-sharri MÖ 2193’de ölümü üzerine Mezopotamya’da baskın güç kalmadı. Gutiler Mezopotamya topraklarına saldırmaya başladılar.

Ur Krallığı

Mö 2100’de Ur Şehir Devleti yeni bir imparatorluk kurmaya çalıştı. Ur Kralı Ur-Namma Gutileri yendi ve Sümer topraklarını tekrar kontol altına aldı. Urlular hem Elamitler hem de Amoritler tarafından saldırıya uğradılar. Ur Krallığı MÖ 2004 civarında yıkıldı.

Babilliler

Amoritler, Mezopotamya’da baskın güç olduktan sonra Babil’i başkent yaptılar. Böylece Babil İmparatorluğu kuruldu. Babil’in en ünlü hükümdarı Hammurabi’dir. Hammurabi babasının tahtan indirilmesi üzerine tahta çıkmıştı. Yeni hükümdar kısa süre içerisinde Babil’i Mezopotamya’nın en büyük gücü haline getirdi. Hammurabi barışı ve düzeni korumak için ünlü Hammurabi Yasalarını uygulamaya koymuştur. Hammurabi’nin bir diğer büyük başarısı inşaat projeleriydi. Ekonomi tarıma dayalı olduğu için Hammurabi’nin inşa ettirdiği kanallar büyük önem taşır.

Hammurabi’nin ölümünden sonra Babil İmparatorluğu parçalara ayrıldı. Babil toprakları önce Hititler daha sonra da Kassitler tarafından işgal edildi.

Hititler

Orta Anadoluda merkezli Hititi imparatorluğu hızla topraklarını genişleterek Mezopotamya’ya kadar uzandı. Madenleri eritmedeki başarıları onlara kaliteli silahlar yapma imkanı veriyordu. Hititler MÖ 1595 civarında Babil’i fethettiler. Ancak bölgeyi çok kısa bir süre ellerinde tutabildiler. Hititler Babil’i yağmaladıktan kısa süre sonra Kassitler kentin kontrolünü ele geçirdiler.

Asurlular

MÖ 1350’lerde Mezopotamya topraklarında yeni ve güçlü bir imparatorluk ortaya çıktı. İmparatorluk, Babil’in kuzey doğusundaki Asur şehrinde kurulmuştur. Anadoluyla ticaret yapan kent gittikçe zenginleşti ve güçlendi. Anadolu’yla ticaret yapmanın bir diğer önemli getirisi Asurlulara demir işçiliğini için gereken hammaddelerin temininde kolaylık sağlamasıydı. Asur ordusu demir silahlarla Mezopotamya bölgesini ele geçirmesini sağlayacak avantaj elde etti.

I. Ashur-uballit ile birlikte Asurlar, Mitanni ve Kassitleri yenip Mezopotamya’ya egemen olacak güce eriştiler. Asurluların yükselişiyle bölgedeki Hitit etkisi de bitmiş oldu. MÖ 1245’te Babil şehti de Asurlular tarafından feth edildi.

III. Tiglath Pileser döneminde, yapılan askeri reformlarla Asur ordusu o dönemin en etkili askeri gücü haline geldi. Uratu krallığını yenildi ve Asurlular Suriye bölgesine egemen oldular. Tiglath Pileser’in ardından tahta oğlu V. Şalmaneser geçti ve onun politikalarını devam ettirdi. V. Şalmaneser’den sonra Tiglath Pileser’in diğer oğlu II. Sargon tahra geçti.

II. Sargon, büyük Sargon’un yönetimi örnek alıyordu. İmparatorluğu eyaletlere böldü ve topraklarını dış saldırılara karşı savundu.

II. Sargon’un nin torunu Esarhaddon, Etiyopya ve Mısır’a seferler yaptı ve şehirleri yağmaladı. Esarhaddon’un oğlu Aşurbanipal, Asur İmparatorluğu’nun son büyük hükümdarı olarak kabul edilir. MÖ 627’de Aşurbanil’ın ölmüyle, imparatorluk dağılmaya başladı.

Yeni Babil

Asurlular Basra Körfezi’nin kıyısındaki Keldanileri hiçbir zaman tamamen kontrol altına alamamıştı. MÖ 630 civarında Nabopolassar, Keldani’lerin yeni kralı oldu. Asurluları yenere Uruk’tan çıkardı. MÖ 626’da Babil’e hakim oldu ve kendisini Babil Kralı olarak adlandırdı.

Oğlu Nebuchadnezzar döneminde Babil’in sınırları genişledi. Mevcut kanallar onarıldı ve yeni kanal projeleri hayata geçti. Babil’in Ünlü Asma Bahçeleri de bu dönemde inşa edilmiştir. Nebukhadrezzar’ın oğlunun Marduk’un rahiplerinin desteğini kazanamaması sebebiyle saltanatı çok uzun sürmedi. Babil sarayında çekişmeler başladı.

MÖ 556’da Harranlı bir rahip olan Nabonidus Babil tahtına geçti. Nabonius’un tahta geçiş süreci hakkında çok az şey biliniyor.

Marduk rahipleri başta olmak üzere hükümdarlığından memnun olmayan çok sayıda da kişi vardı. Bunu yanı sıra Pers İmparatoru Cyrus, Babil için büyük bir tehdi haline gelmişti.

Pers Fethi

Pers imparatoru II. Cyrus, MÖ 539’de Kral Nabonidus’u yendi ve Babil’i ele geçirdi. II. Cyrus , “Babil Kralı” unvanını aldı. Babil, mezopotamyadaki Pers eyaletlerinin başkenti olarak oldu. Aynı zamanda Asur ve Suriye’nin eyaletleri için de idari merkez haline geldi.

Önceki İçerikYürüyen Ceset (Cotard) Sendromu Nedir?
Sonraki İçerikKuş Burnu Çayının Faydaları, Nasıl Demlenir?

YORUM YAP

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz