Roma İmparatorluğu’nun sürekli genişlemesi sonucunda çok sayıda savaş esiri İtalya’ya getiriliyordu. Zamanla kölelik Roma topraklarında çok yaygın hale geldi. İmparatorluğun merkezi olan İtalya’da köle sayısı nüfusun beşte birini oluşturacak şekilde yükseldi. Köleler Roma Devleti’nde tarım, ordu, imalat atölyeleri, inşaat ve şehir içinde hizmet ediyorlardı.
Roma Kültürü için kölelik, başka halklara olan üstünlüklerinin doğal bir sonucuydu. Köleler yendikleri ülkelerden getiriliyordu. Ayrıca güç ve eşitsizlik Roma toplumununda doğal bir parçasıydı. Patrici adı verilen soylular ayrıcalıklı bir sınıftı. Alt sınıfa Plebler uzun müdaleler sonucu belirli haklar elde edebildiler. Yine de sınıf ayrımı devam etti. Patriciler nasıl pleblerden üstün kabul ediliyorsa, efendilerde kölelerden üstün kabul ediliyordu.
Savaş esirlerinin haricinde ticaret sonucunda satın alınan köleler de vardı. Korsanlar tarafından pazar yerlerine sürekli olarak yeni köleler getiriliyordu. Roma da suç işleyen bazı vatandaşlarda köle sınıfına dahil ediliyordu.
Köle sahibi olmak zengin Romalılar için bir statü sembolüydü. Zenginlerin evinde hizmet eden çok sayıda köle bulunuyordu. Bunun yanında halk içine çıkarkende köleler efendilerine eşlik ediyordu.
Kölelerin Toplumdaki Yeri
Kölelerin hiçbir hakkı yoktu ve büyük ölçüde görünmezlerdi. Toplumun en düşük sınıfını oluşturuyorlardı. Sadece efendilerine hizmet etmekle yükümlüydüler. Roma’da kölelerin durumu, köleliğin yaygın olduğu diğer toplumlardan çok daha kötüydü. Bir kişinin mülkü olarak görülüyorlardı.
Kamu görevleri haricinde Kölelerin iş gücü toplumun her alanında kullanılıyordu. Köleler genellikle özgür işçilerle bir arada çalıştılar. Tarım sektöründe bu tarz bir çalışma modeli çok yaygındı bir işçilik karışımı, işin mevsimsel olmasından dolayı özellikle yaygındı. Arazi sahiplerinin çoğunlukla köleleri vardı ama hasat zamanlarında destek olması için ücretli işçileri de dönemli işe alıyorlardı.
Özellikle altın ve gümüş çıkartılan madenlerde de köleler çalıştırılıyordu. Büyük inşaat projeleri de köle iş gücü sayesinde gerçekleştiriliyordu. En acı örnek kölelerin dövüştürüldüğü Kolezyum’um yine köle iş gücü ile yapılmış olmasıdır. Ama tarım alanlarında çalıştırılan kölelerin durumu en kötüsü kabul edilir. Çünkü çoğunlukla zincire vuruluyorlardı ve derme çatma barakalarda kalıyorlardı.
Savaşların azaldığı ve yeni kölelerin gelmediği dönemlerde kölelere yönelik yasalar biraz yumuşadı. Çok sert müdahaleler yasaklandı ve hastalar daha iyi tedavi edildi.
Özgürlüğünü Kazanma
Teorik olarak özgürlüğünü satın alma mümkün olsa da çok küçük bir azınlık için geçerliydi. Tam bir özgürlüğün yanı sıra eski efendiye karşı yükümlülük içeren anlaşmalı durumlarda vardı. Serbest kalan köleler eski efendilerinin ilk iki ismini alıyordu. Agustus döneminden itibaren eski kölelere vatandaş olma hakkı verildi.
Köle İsyanları
İlk köle ayaklanmalarının başladığı yer tarım köleliğinin yaygın olduğu Sicilya’ydı. Köle sayısının fazlalığı ve yaşam koşulları düşünüldüğünde normal bir sonuçtu. MÖ 135’te özgür doğmuş bir adam olan ancak sonraki yıllarda esir alınan Eunus, Sicilya adasının doğu kesimindeki isyan çıkardı. Köleler, Romalılara çiftlik aletleri ile karşı koydular. Adanın batı kesimindeki isyana ise mistik güçlere sahip olduğunu iddia eden Kleon önderlik etti. Roma ordusunun isyanı bastırabilmesi çok uzun sürdü. 30 yıl sonra Sicilya’da ikinci kez isyan çıktı. Bu isyanın liderleri Salvius ve Athenion isimli iki köleydi. İkinci isyanın bastırılması dört yıl sürdü.
Sicilya İsyanlarının büyüklüğüne ve uzun süre bastırılamamasına rağmen adadaki durum merkezi tehdit etmiyordu. Ancak MÖ 71’de çok daha tehlikeli bir şey oldu. Güney İtalya’daki Campania’da gladyatörler tarafından bir isyan başlatıldı. Yine Güney İtalya’daki tarım kölelerinin katılımıyla hızla büyüdü. Diğer ayaklanmaların aksine Spartaküs’ün başkent Roma’nın üstüne yürüme tehlikesi vardı. İsyan, Crassus tarafından bastırıldıktan sonra bile etkisi uzun yıllar devam etti.
Köleliğin Sona Ermesi
İmparatorlukta sosyal ve siyasi koşullar değiştikçe kölelik yavaş yavaş ortadan kalktı. Roma’nın askeri fetihleri, yerini kavimler göçü sonrası sınır savunmasına bıraktı. İç mücadelerde büyük bir etkendi. Artık savaşlar sonucu büyük miktarlarda köle girişleri olmuyordu. İkinci kilit nokta feodalleşen toplum modelidir. Kölelik yerini serfliğe bıraktı. Serfler yerel lordlara bağlı köylülerdi ve onlarında özgürlükleri önemli ölçüde kısıtlıydı. Tarımsal üretim artık serfler tarafından gerçekleştirilecekti.