Anasayfa Sağlık Hayatta Hata Yapmamak İçin Arınmanız Gereken Tabular

Hayatta Hata Yapmamak İçin Arınmanız Gereken Tabular

17
0
Hayatta Hata Yapmamak İçin Arınmanız Gereken Tabular

Yapıyoruz… Sürekli yanlışlar yapıyoruz. Evet mutlaka hatadan ali olan varlık Allah ama kimi zaman bıkmadan usanmadan hatalar yaparak aynı şeyleri de tekrarlayabiliyoruz. Ve sonrasında da inanılmaz pişmanlıklar yaşıyoruz. Oysaki aşağıda yer alan önerilerimizden yararlanarak işin biraz olsun derinliklerine inebilir ve ruhunuzda yolculuklar yaparak bu hatalarınızdan arınabilirsiniz. En azından sebepleri görebilirsiniz.

1- Yeniliklerden ya da değişimden korkuyorum: İnsanoğlunun en çok bilmediği şeylerden korktuğunu biliyor muydunuz? Kısacası bu sadece sizin verdiğiniz bir tepki değil. Ama değişimlere açık olmakta fayda var. Kısacası değişimlerden korkmayın ve ara sıra da olsa ufak ufak hayatınızda yeniliklere yer verin diyoruz.

2- Çevrem değişmeme izin vermiyor: Çevremizden etkilenmeseydik çok daha mutlu bireyler olacağımız kesin. Ama ne yazık ki birçok konuda toplum çoğunluğuna uyarak sürü psikolojisinde davranıyoruz. Bu her zaman aynı hataları yapmamıza sebep olabiliyor.

3- Değişemeyen saplantılar: vazgeçemediğimiz bazı saplantılarımız kendimize zararlı olan şeylere dönüşse de yine de tabularımız olarak kalabiliyor. Tıpkı bizi acıtan insanlardan vaz geçemememiz, sancılı aşk acıları yaşamamız, yanlış olan ama yine de bağlandığımız insanlar gibi. Kısacası yanlış saplantılarınızdan kurtulmaya çalışın. Çabalayın ki tekrar sizi acıtamasınlar.

4- Takmadığımız konular: bazı zamanlarda da önceliklerimiz yer değiştirebiliyor. Bu gibi zamanlarda tembellik ya da bencilliklerimizden dolayı takmadığımız ya da ilgilenmediğimiz konularsa gün geldiğinde koca bir çığ olarak karşımıza çıkabiliyor. Tıpkı vücudumuzda gelişmekte olan bir rahatsızlığın sinyallerini aldığımız halde doktora gitmeyi sürekli ötelemek gibi.

5- Ataerkil kalıplar: Küçüklüğünde ailesinden gördüğü yanlışları ‘ben büyüyüp adam olduğumda bu şekilde yapmayacağım’ diyen her çocuk ne yazık ki gün geldiğinde aynı hatalara düşerek aynı eylem şeklini devam ettirir genellikle. Bu toplumlarda çok rastlanır durumlardandır. Bu yüzden ataerkil kalıplardan size yanlış gelenleri tekrar gözden geçirin deriz.

6- Gelecek kaygısı: değişmek kimi zaman çok zordur ve bazen gerekli olan değişim olsa bile eski kalıpların verdiği gelecek kaygısı bu değişimi önler. Bu kaygıyı gelecek vadeden potansiyel bir ticaretçinin garantili duygular yaşatan memuriyet kafasından bir türlü kopamadığı gerçeği şeklinde düşünebiliriz örneğin. Ama kaça patlarsa atılımlar yapmaktan korkmayın diyoruz. En azından ilerde ‘keşke’ ya da ‘acaba’ larınız olmaz.

7- Özgüven yoksunluğu: bazı özgüven yoksunu kişilikler vardır ki onları ne kadar ezerseniz ezin hiç seslerini çıkarmadan yine bulundukları duruma uyum sağlamaya çalışırlar. Stocholm sendromu yaşarcasına size bağlanan bu kişilikler her zaman kendilerine yapılanı hak ettiği için yaşıyor algısıyla kabullenir. Bunun tek nedeni ise öz saygılarını zamanla kaybetmiş olmalarıdır. Bu gibi bir hale düşmek istemiyorsanız, kimsenin sizi öz güven aşımına uğratmasına izin vermeyin.

8- Daha iyisine layık olmadığına inandırılmak: aşırı eziklik insanlara sevgiye – ilgiye ve güzelliğe layık olmadığını hissettiren duygular kolaylıkla kazandırılabilir. Çünkü bu eziciliğe kapılan kişiler, onları buna inandıran kişilerin hegamonyası altında yaşamaktadır her zaman. Oysaki her insan eşittir ve her leyin en iyisine, en güzeline layıktır.

9- Minnet duygusu: kimi zaman aç karnınızı doyuran, sevgisiz kalbinizi ısıtan kişilere aşırı mihnet duyabilirsiniz. Alternatifinizin ve seçim hakkınızın olmadığını düşündüğünüz bu gibi zamanlarda hata çıkmazının içinden başka bir yerde değilsinizdir aslında. Kaça patlarsa patlasın, ayaklarınızı üzerinde durmayı öğrenin ve minnettarlıktan kurtulun deriz.

10- Baskı zulmü: baskı altındayken karar vermek dünyanın en imkansız işlerinden biridir. Değişimi ve gelişimi imkansız kılan, insanı hatadan hataya iten bu tarz bir ortamdan sıyrılmak her zaman hatasızlığa kapı aralar.

Önceki İçerikAndrojenik Misiniz Yoksa Östrojenik Mi?
Sonraki İçerikVeganların Bayılacağı 3 Ana Yemek Tarifi

YORUM YAP

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz